25 Kasım 2009 Çarşamba

Türkiye Arıcılığının Genel Durumu

Türkiye’de arıcılık neredeyse her bölgede yapılan geleneksel bir tarım faaliyetidir. Yüzlerce uygarlığa beşiklik etmiş olan Anadolu topraklarında çok eski çağlardan beri arıcılık yapıldığına dair kanıtlar da mevcuttur.Anadolu’da arıcılığa ilk olarak M.Ö.1300 dolaylarında Boğazköy’de bulunan Hitit yazılarında rastlanmaktadır.Ayrıca Efes Antik kentinde basılan sikkelerin üzerinde,tanrıça Artemis’e atfen arı motifi kullanılmıştır.Anadolu’da arcılık milattan önceki dönemlerden bugüne süregelerek,önemini korumuştur. Bugün Türkiye’nin bütün illerinde arıcılık yapılmaktadır.Dört mevsimin yaşandığı ülkede farklı ekolojik koşullara kolaylıkla uyum saplayan birçok arı ırk ve ekotipi ile yıl boyu nektar ve polen sağlayan oldukça zengin floral kaynaklar bulunmaktadır.Türkiye’nin her bölgesinin kendine özgü çevre koşullarına sahip olması,buralarda çiçeklenme dönemlerinin farklı olması daha fazla üretimi amaçlayan arıcılar için göçer arıcılık yapma nedenidir.Ülkenin başta Akdeniz ve Ege olmak üzere,ılıman yöreleri arıcılar için kolonilerini kışlatma,zengin nektar ve polen kaynağı sağlama ve erken gelen bahardan yararlanma gibi nedenlerle tercih edilmektedir.Buna ek olarak ülkenin güney batısında çam ağaçlarının üzerinde oldukça güçlü basura kaynakları bulunmaktadır.Bu kaynak ülke bal üretiminin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı istatistiklerine göre ülkede yaklaşık 153.000 arıcı aile bulunmakta ve bunların 34.452’si göçer arıcılık kalanı ise sabit arıcılık yapmaktadır. Türkiye’de koloni varlığının %70-80’ine sahip işletmeler kolonilerini gezdirerek üretim yaparken,toplam bal üretiminin,%90’lık bölümünün bu işletmeler tarafından sağlandığı tahmin edilmektedir.Sektörde üretici de dahil olmak üzere arı ürünleri pazarlaması ile uğraşan yaklaşık 240.000 kişi bulunmakta olup,sektörün yıllık cirosu 192 milyon dolar değerindedir.

Etiketler: